19 Nisan 2014 Cumartesi

inekle blog rehberlik mix

1TEOG Türkçe Konuları ve Tavsiyeler

Ortak sınavın (TEOG) bir diğer kilit dersi de her zaman olduğu gibi Türkçe! Sınava bir hafta kala doğru bir sistem ile Türkçe netlerinizi arttırmanız ve sınav puanınızda da anlamlı bir yükseliş yakalamanız mümkün. İlk olarak fiilimsiler konusu vardır. Fiilimsiler konusunun üzerinde ciddi bir hakimiyet yakalamak istiyorsanız, öncelikle fiil nedir onu iyi kavramalısınız. İş, oluş, hareket bildiren kelimeleri gördüğünüz an tespit edebilmelisiniz. Çünkü, fiilimsiler bir nevi fiil konusunun alt konusudur. Öncelikle 7.sınıfta işlenen fiiller konusunu tekrar etmenizi tavsiye ediyorum!
O konuyu kavradıktan sonra fiilimsilere geçtiğinizde isimfiil, sıfatfiil ve bağfiilleri öğrenirken ekleri ezberleseniz dahi eklere bakarak fiilimsi çeşidini tahmin etmekten kaçının. Bir fiilin isimleşmesinin isimfiil, sıfatlaşmaşının sıfatfiil, iki öğeyi veya iki cümleyi bağlamasının da bağfiil olduğunu bilmeniz gerekir.
Fiilimsiler örnek bazlı bir konudur. Konuyu ne kadar iyi anladığınızı düşünürseniz düşünün çok fazla örnek soru görmelisiniz. Benim öngörüm konuyu tamamlamak için en az 100 soru çözmeniz gerekir.

İkinci konu cümlenin öğeleri konusudur. Bu da yine yoruma açık bir konudur. Sizden temel öğeler olan yüklem beklenir. Bu konu için ise en az 70-80 test sorusu çözülmelidir. Ayrıca, günlük konuşmalarınızda da cümlelerinizi aklınızda öğelerine ayırmaya çalışmak da fayda sağlar.

Üçüncü olarak paragrafta anlam konusu gelir. Bu konu hem bu sınavda hem de öğrenim hayatınız boyunca gireceğiniz tüm sınavlarda karşınıza çıkacak ve ayırt edici olacaktır. Bu nedenle tavsiyem paragrafta anlam konusunu çalışmayı kısa tutup soru çözümüne ağırlık verilmesidir.Birçok öğrencimde gördüğüm eksiklik uzun olan paragrafları pas geçmeleridir ki bu ciddi bir hatadır. Çünkü görüyoruz ki her yıl sınavlarda paragraf uzunlukları gittikçe artıyor. Yani, uzun bir metni doğru yorumlayabilenler bir adım öne çıkıyor. Bu nedenle çekinmeyin, ertelemeyin ve çok uzun paragraflarn üzerine gidin. Unutmayın ki, bu bir sıralama sınavı ve sınava iyi hazırlanan binlerce öğrenciyi birbirinden ayırt etmek için mutlaka can alıcı sorular hazırlanacak! Türkçe dersinde paragraf yorumu ayırt edici bir özelliği sahip. Paragraf yorumundan en az 120 soru çözmenizi tavsiye ediyorum.

Herkese iyi çalışmalar!
Emre Solmaz – inekle’nin Eğitim Danışmanı

 

2Sınava Nasıl Çalışılır?


Sınavlara hazırlanırken herkesin benzer çekinceleri ve soruları oluyor. inekle’nin Eğitim Danışmanı Emre’ye bu soruları yönelttik ve birçoğunuzun aklına takılan sorulara cevap verelim istedik.
Öğrenci öğrendiklerini okuyarak mı yoksa soru çözerek mi pekiştirmeli?
Bu konu iki bölümde incelenmelidir. Bahsettiğimiz sözel (coğrafya, tarih, dil ve anlatım, edebiyat vb.) bir ders ise o zaman öncelikli olarak konu çalışılması gerekir. Konular önce bir kez direkt okunmalı, sonra altları çizilerek bir kez daha okunmalı ve 3. dönüşte altı çizili kısımlar yazılarak tekrarlanmalıdır. Ardından da testlere yönelinmelidir.
Sayısal (matematik, geometri, fizik, kimya, biyoloji) dersler için ise konu okumaktan ziyade, konular için anahtar olan kısımlardan formül kağıtları hazırlanmalıdır. Bu kağıtlar önlerinde birkaç test çözerek formüllerin ve kavramların yerleştiğine inandıklarında bu sefer de kağıtlar önlerinde olmadan soruları çözüp, pekiştirmelerini tavsiye ederim.
Haftada kaç soru çözülmeli?
Bu konuda direkt olarak sayı vermek yanlış olacaktır. Öğrencinin yapısı ve hedefleri bu sayıyı saptamakta önemlidir. Ancak, genel konuşmak gerekirse bir öğrenci herhangi bir konudan 200 soruyu çözdüğünde minimum 175 tanesini doğru cevaplayamıyorsa konu tam olarak kavranmamış demektir.
Öğrenci kendini zor soruları çözerek mi test etmeli?
Zor soruları çözmek ancak A+ öğrenciler için mümkün olan bir durumdur ve öğrencilerin geneli için tehlikelidir. Çünkü öğrencilerin %90′ı zor olarak tabir edilen soruları çözemezler. Bu da öğrencilerin ders çalışmaktan tamamen uzaklaşmasına sebep olabilir. Bu yüzden öğrencilerin kademeli soruları içeren kitaplara yönelmesini tavsiye ederim.
Bir dersten en yüksek verim nasıl alınır?
Klişe gibi gelse de dersi sevmek çok önemlidir. Dersi sevmek ve dersin amacını anlamak çok önemlidir. Mesela bir öğrenci fizik dersinin amacının doğada olan olaylar ve onların sayısal hesaplamaları olduğunu özümsemelidir. Ya da tarih dersinin amacının geçmişte olan olaylardan ders çıkarmak ve tarih dersinin sebep sonuç ilişkisine dayalı olduğunu bilmelidir. Bunun dışında, öğrencilerinkonu çalışmak ile soru çözmeyi paralel yürütmelerini tavsiye ederim. Ayrıca, öğrencilerin bir çoğunda gördüğüm en önemli yanlış, yapabildikleri ve kendilerine kolay gelen dersleri bolca çalışıp başarısız oldukları derslerden kaçmalarıdır.

 

3Eksiklerimi nasıl kapatırım?

inekle’nin tanıtım filminde de dediğimiz gibi “Dersler, sınavlar, projeler…Hepsinin altında ezilmemek mümkün mü?” Her gün ayrı bir stres yaşadığınızı az çok anlıyoruz, anlamaya çalışıyoruz. Nerede yanlış yaptığını bilmek, eksiklerini fark etmek ve çalışmalarını bu doğrultuda planlamak daha başarılı olmak ve gerçek anlamda öğrenmek için kritik.
Peki, nerede eksik olduğunu nereden bileceksin? Merak edenler içininekle’nin Eğitim Danışmanı Emre Solmaz’ın birkaç tavsiyesi var.
Bunun için birçok yol var. Öğrencinin deneme sınavlarında üst üste aynı konudan soruları yapamıyor olması bunlardan biridir. Ayrıca okulda bir sınav genellikle ya bir ya da iki konudan yapılır. O nedenle sınavdan düşük not alması o konulardan eksik olduğunun bir göstergesidir. Öğrenci evde kendi başına eksiklerini tamamlamak istiyorsa o zaman kalın test kitaplarına yönelmelidir.
Çünkü, kalın test kitapları aynı konudan çok sayıda test barındırdığından her konu kendi içinde detaylıca taranabilir. Özetle bir gerçek var ki amaç YGS ve LYS sınavlarından iyi sonuç almaksa, eksiklikler ancak çok fazla test çözerek tamamlanabilir.”

4Sözel Derslere Nasıl Çalışılır?

ÖSYM sözel dersler için sanılanın aksine sadece ezbere dayalı soru üretimi yapmamakta. Nitekim bu alandaki öğrencilerin ileriki dönemlerde okuyacağı bölümleri düşünürsek, sadece ezbere göre öğrenci elemesinin mantığı yok. YGS ile LYS sözelini karşılaştırmak gerekirse: YGS sözelinde genellikle verdiği bilgiyi yorumlatırken, LYS sözelinde bilmenizi beklediği bilgiyi yorumlatır. Bu yüzden bilgi yorumlama ortak noktadır.
Sözele hazırlanırken bizim tavsiyemiz; sözel konuları çalışmak kadar bunları tartışmak ve yorumlamak da önemli. Ya kendi içinizde konular üzerine yorumlar yapın ya da bilgi düzeyi size yakın arkadaşlarınızla tartışarak çalışma yoluna gidin.

 

 

 

5Verimli Ders Çalışma Yolları

Ders çalışmanın birçok öğrenci için malesef bir zorunluluktan öteye geçemediğini biliyoruz. Eğitim-öğretim hayatınının daha keyifli, verimli ve sorunsuz bir hal almasını istiyorsan eğer, ders çalışmayı bir zorunluluk olmaktan çıkarıp,  daha keyifli bir “aktivite” haline getirebilirsin. En azından daha verimli ve etkili çalışmayı öğrenerek derse ayırdığın süreyi en iyi şekilde kullanabilir ve bu sayede yapmak istediğin diğer işlere de, kendini kötü ve suçlu hissetmeden zaman ayırabilirsin! Unutma, önemli olan kaç saat boyunca çalıştığın değil, ne kadar kaliteli çalıştığın.
Daha düzenli ders çalışmak için inekle’den de faydalanabilirsin. inekle‘de kendi seçtiğin bir öğretmen ile her gün ya da haftanın belli günleri için sözleşebilir, günlük ödevlerini beraber yapabilir ve o gün okulda işlediğiniz konuların üzerinden beraber geçebilirsiniz. Hem biriyle çalışmanın keyfine varabilir hem de sorun olduğunda ya da kafan karıştığında takılmadan ilerleyebilirsin.
Nasıl Daha Verimli Çalışılır?
Bir Planın Olsun. Kimse bir günde aniden verimli bir şekilde çalışmaya başlayacağını ve çok başarılı olacağını söylemiyor. O yüzden hemen pes etmemen gerektiğini baştan söyleyelim. Düzenli ve programlı olmak için çaba sarfetmen önemli.
Çalışmak için masana oturduğunda ne çalışacağını, nereden başlayacağını bil. Düzenli olarak çalıştığın müddetçe bu bir süre sonra senin için çok doğal bir hal alacaktır zaten, merak etme. Okuldan geldiğinde bir süre dinlenebilir, sonrasında ödevlerini tamamlayabilir ve o günkü derslerde aldığın notları hızlıca okuyabilirsin. “Ya ne okuycam da zaman kaybedicem” diye düşünme. Notlarını hikaye okur gibi oku. Günlük yapacağın bu kısa tekrarlar sayesinde sınav döneminde her şeyi en baştan, sıfırdan çalışman da gerekmeyecek ve en nihayetinde çok zaman kazanmış olacaksın. Dilersen notlarına yatmadan önce de göz gezdirebilirsin. İşte, bu noktada düzenli ve anlaşılır, geri dönüp okumak isteyeceğin şekilde ders notu tutmak önemli. Bununla ilgili yazımızı okuyup, bilgi almak istersen; tıkla!
Tabii, her şeyden önce kendini tanıman önemli. Eğer, okuldan gelir gelmez arayı soğutmadan önce ders çalışmak senin için daha kolaysa ve bu sayede daha verimli olacaksan programını bu şekilde oluşturabilirsin.
Mola Ver. Sen bir makine değilsin! Ders çalışırken kısa molalar vermeli, kendini ve kafanı tazelemelisin. Çalışma süreni 45-50 dakikalık parçalara bölebilir, aralarda da 10 dakika mola verebilirsin. Burada disiplinli olman ve moladan derse geri dönebilmen önemli. Eğer derse devam etmezsen, bir diziye ya da facebook’a takılıp gidersen o gece ya da ertesi gün okulda yaşayacağın pişmanlığı düşün. Kendini boş yere strese sokma!
Kendini Ödüllendir. Kendine küçük küçük hedefler ve bunların sonunda da minik ödüller koy. Bunlar bir ödevin 3 sorusunu tamamlamaktan bir testi bitirmeye, 5 sayfa okuma yapmaktan ders notlarını tamamlamaya kadar farklı hedefler olabilir. Ödüller ise yine minik olsun. 2 sayfa okuma yapıp kendini 3 saat dinlenmeyle ödüllendirme, yani kendini kandırma : )
Hayal Kur, Motive Ol. Ne istediğini anla ve kendine ulaşabileceğin ve vazgeçmeyeceğin bir hedef belirle. Bir hedefin olduğunda çalışmak da, dersler de, okul da daha anlamlı olacak emin ol. Kendini çalışırken ve sonrasında rahatlamışken hayal et.
Ulaşmak istediğin hedefi düşün. Ödevlerinin bittiğini, sözlüde takır takır her soruya cevap verdiğini, sınavı geçtiğini ya da istediğin üniversitede yepyeni arkadaşlarınla olduğunu. Hayal et ve ona ulaşmak için elinden geleni yap.
Hazır Çalışıyorken, Boş Durma Öğren. Şu an çalıştığın, çalışmak zorunda olduğun birçok konu sana sıkıcı ve gereksiz gelebilir. Ancak, madem okuyorsun ve çalışıyorsun, hazır bunu yapıyorken okuduklarını anlayarak ve sorgulayarak bunu daha eğlenceli ve öğretici hale getirebilirsin. İçindeki merak duygusunu biraz olsun alevlendirmen yeterli. Sadece okul için öğrenme, kendin için öğren, bilgi sahibi ol.
Nerede Çalıştığın da Önemli. Birçok öğrenci konsantre olmaya pek de elverişli olmayan ortamlarda çalışma hatasına düşüyor. Etrafında, zaten zorla çalıştığın dersten daha enteresan bir şeyler bulmak senin için çok da zor olmayacaktır. O nedenle çalıştığın yerde dikkatini dağıtacak, ilgini çekecek şeylerin az olmasına özen göster. 
Örneğin dağınık bir masa konsantre olmanı zorlaştıracak ve gözün hep başka şeylere kayacaktır. Burada da önemli olan yine senin kendini tanıman. Herkesin ideal çalışma ortamı farklıdır. Müziksiz yapamam diyenlerdensen çalışırken dinleyeceğin müziği seçmende yardımcı olabilecek tavsiyeler için tıkla!

6Sınav Haftası Ne Yapmalı?

Hem sizler, hem de üniversiteliler için sınav haftaları gelmiş bulunmakta. İsminden dolayı (SINAV HAFTASI) stresi de ağır oluyor bu dönemlerin. “Hafta/lar” olması itibariyle sanki hiç bitmeyecekmiş gibi geliyor. Stres yapmayın demiyoruz çünkü “He tamam o zamaaan” diyip, birden stressiz günlere kavuşmayacağınızı biliyoruz. Ancak, eğer gerçekten istiyorsanız, bu haftaları biraz daha verimli geçirmenin yolları tabii ki var. “Peki ne yapmalı, nasıl daha iyi çalışabilirim?” diyorsanız, buyrun.
İyi beslenin. Karbonhidratı ya da şekeri yüksek yiyeceklerden uzak durun. Bu tür yiyecekler kısa vadede sizi ayakta tutacak olsalar da, vücudunuzun iyi çalışmak için asıl ihtiyacı olan şey protein! Siz Google’a proteinli gıdalar yazmadan önce biz hemen birkaç tane sıralayalım; et, yumurta, süt, yoğurt, peynir, mercimek ve fasulye başta olmak üzere baklagiller.
Spor yapın, hareket edin.  Bu hemen gidip bir spor salonuna yazılmanız anlamına gelmiyor tabii. Çalışmaya ara verip yapacağınız kısa bir yürüyüş ya da odanızda yapacağınız birkaç egzersiz hareketi dahi daha konsantre ve verimli çalışmanızı sağlayacaktır. Hem biraz hareket her zaman iyidir! 
Sabahlamayın. Sabahlara kadar çalışmak belki kendinizi iyi hissettirecektir. Kendinizi çok çalışmış gibi hissedecek, çevrenizdekilere “Sabahladım ben ya” diyebileceksiniz. Ancak, sabahladığınızda bir saatten sonra kafanız yavaş çalışmaya başlar, öğrendiğinizi düşündüğünüz şeyleri hemen unutma riskiniz artar ve kafanız karışabilir. Tüm bunları yaşamasanız bile ertesi gün sınav esnasında yorgunluktan kafanızı toparlayamayacağınız kesin. Konsantre olabilmek, odaklanabilmek için vücudunuzun uykuya ihtiyacı var. Dinlenmiş bir şekilde girdiğiniz sınavlarda çok daha iyi yapacaksınız.
Çalışırken kısa molalar verin. Örneğin, derse ara verip bir arkadaşınızla ya da ailenizle 10 dakikalık kısa bir sohbet rahatlamanızı sağlayacaktır ve  derse geri döndüğünüzde daha kolay odaklanabileceksiniz. Ne zaman mola vereceğinizi bilmeniz de önemli. Tam konunun ortasında pat diye kalkıp, ben bir mola vereyim derseniz, o ana kadar çalıştıklarınızın da bir anlamı kalmaz. Ne yapıyorsanız onu bitirin, geri döndüğünüzde baştan hatırlamak zorunda kalmayın. Ve unutmayın sadece 10 dakika. Havaya girip, saatlerce muhabbet etmeyin!
Çalışmanızı kısa sürelere bölün. Diyorlar ki, matematik ya da fizik gibi derslere çalışıyorsanız sadece 1 saat kadar iyi derecede konsantre olabilir ve verimli çalışabilirsiniz. Bu 1 saat sonunda ya da veriminizin düştüğünü hissettiğiniz anda (bu derse başladıktan 2 dakika sonra olmasın tabii) ara verin ve 5-10 dakika tamamen farklı bir şey yapın. Diğer yandan, okuma / anlama yapıyorsanız, 2-3 saat durmadan çalışabilmeniz daha mümkün.
Sosyal ağlardan, telefondan uzak durun. Facebook, Twitter ve kullandığınız diğer tüm sosyal iletişim teknolojileri… 7/24 bunlara bağlı olmanız büyük bir dikkat dağınıklığının da habercisi. Facebook’unuzu, mesajlarınızı kontrol etmek için belli zamanlar ayırın kendinize – 2 saatte bir mesela. Yapabilirsiniz!
Zorlandığınız derslerin öğretmenleri ile konuşun. Birçok öğrenci öğretmenlerinden kaçacak yer alıyor, olabildiğince minimum iletişime girmek için elinden geleni yapıyor. Derslerle ilgili bir sorununuz varsa, bazı şeylere yetişemiyorsanız ya da anlamadığınız bir konu varsa öğretmenlerinize sormaktan çekinmeyin. Fikir alın, zorlandığınızı kabul edin, samimi olun, faydasını göreceksiniz. Bu noktada inekle’den de olabildiğince yararlanabilirsiniz. Zaman darlığından ya da çekindiğinizden başkalarına soramadığınız soruları her zaman inekle’deki üniversitelilere sorabilir, konuyu öğrenene kadar çalışabilirsiniz.
Arkadaşlarınızla çalışın. Günümüzde malesef ki çok zor olduğunu görüyoruz ancak rekabeti bırakın ve arkadaşlarınıza kucak açın   Karşılıklı notlarınızı paylaşabilir, birbirinize konu anlatabilir ve birbirinizi test edebilirsiniz. Unutmayın, öğrenmenin bir yolu da öğretmekten geçiyor. Başkalarına ders anlattıkça hem bildiklerinizi pekiştirirsiniz hem de arkadaşlarınıza yardım etmiş olursunuz. “Başkaları önüme geçer mi?” kaygısını taşımayın. Siz sadece kendinizden sorumlusunuz. Ayrıca, karşınızdakinin size bilmediğiniz bir şeyler öğretebileceğini unutmayın! Diğerlerinin başarısızlığı üzerinden başarı sağlamaya çalışmayın.
Pineklemeyin, inekleyin. Sınav dönemlerinde en büyük yardımcılarınızdan biri de inekle.com. İhitiyacınız olduğu an bir tık uzağınızda, size yardım edebilecek üniversiteliler var. Üstelik Türkiye’nin neresinde olursanız olun bu rahatlığa sahip olmanızın büyük bir lüks olduğunu unutmamalı. İsterseniz kendinize bir öğretmen seçip düzenli olarak onunla çalışabilirsiniz. Ya da isterseniz o an kim müsaitse onunla çalışabilirsiniz. Burada, kendi eğitiminizde söz sahibisiniz; kimden ne kadar ders alacağınızı öğrenciler olarak siz kendiniz belirliyorsunuz.

7Üniversite Tercihi Yapacaklara Tavsiyeler

LYS ve YGS bitti ve sıra geldi tercih dönemine. Üniversiteye bir adım kala vereceğiniz bu önemli kararı bir kabusa dönüştürmeyin. İyice düşünün, ne istediğinizi tartın ve sakin bir şekilde seçimlerinizi yapın. Bu tercih döneminde aklınızda tutabileceğiniz birkaç tavsiyemiz var.
1. Tercih yaparken puanınızı değil sıralamanızı ve yüzdelik diliminizi dikkate alın.
Çünkü katsayılar her sene farklı faktörlerden etkilenirler. Ancak sıralama daha gerçekçi bir tahmin yapmanıza yardımcı olabilir.
2. “Çok da içimden gelmiyor” dediğiniz hiç bir bölümü tercih etmeyin ve bir kez daha sınava hazırlanmaktan korkmayın.
Çünkü bir yıl aslında uzun ömrünüzde çok kısa bir süre ve verimli bir çalışmayla 80.000′den ilk 10 000 seviyesine kadar çıkabilirsiniz.
3. Tercih edeceğiniz üniversite bir vakıf üniversitesi ise direkt olarak okulun öğrenci işlerinden ve okuyan öğrencilerinden okula dair bütün detayları öğrenin.
Çünkü her vakıf üniversitesinin kuralları farklıdır. Eğitim ücretlerinin yıllık artışında hangi yöntemin kullanıldığını öğrenin. Örneğin bazı vakıf üniversiteleri TEFE-TÜFE’yi geçmeyecek şekilde ücret artışı yaparken bazı üniversiteler okul bütçesi göz önüne alınarak artış yapar ki bu da son derece ucu açık bir tanımlamadır. Ayrıca burslu bölüm tercih eden öğrenciler bursun hangi durumlarda kesileceği hangi durumlarda askıya alınabileceğini öğrenmeyi unutmasınlar. Yani koşulsuz 7 yıl devam mı edecek yoksa ortalaması 2.00 ‘ın altına düştüğü an kesintiye mi uğrayacak? Bunun dışında vakıf üniversiteleri ingilizce eğitime ağırlık verdikleri için hazırlık sınıfları devlet üniversitelerine nazaran daha yoğun geçer ve hazırlık sınıfında zorlanan öğrenciler olabilir.
4. Meslekleri gerçek anlamda öğrenin. Mümkünse o meslek gruplarından profesyonel insanlarla konuşun.
Örneğin kimya mühendisliği kimyagerliğin üzerinde bir bölüm değildir. Kimya mühendisi ve kimyager aynı iş kolunda farklı pozisyonlarda çalışan insanlardır.
Ayrıca aynı bölüm farklı üniversitelerde farklı müfredatlara sahiptir. Mesela Fizik bölümünü ele alırsak; bir üniversitede Katı Hal Fiziği ağırlıklı eğitim verilirken, öbür üniversitede farklı bir eğitim verilebilir. Bu nedenle tercihlerinizi yaparken hem bölümü hem de üniversiteleri iyi araştırın. Siz matematikçi olmak isteyip Boğaziçi Üniversitesi Matematik Bölümünü yazarken aslında istediğiniz tarz bir matematik eğitimi Yıldız Teknik Üniversitesi’nde veriliyor olabilir.
5. “Şu bölümün iş alanı yok, mezunları iş bulamıyor” gibi genellemeleri ciddiye almayın.
Unutmayın ki işe diplomanız değil, siz gireceksiniz. Kişisel özelliklerinize uygun, kendinizi gösterebileceğiniz bütün meslek gruplarında yeteri kadar gelir elde edebilirsiniz. İsteyerek okuduğunuz bir bölüm ardından severek yaptığınız bir iş, sonunda başarı da getirecektir!


En son buna da bir bakın

http://www.sorubak.com/googleara.php?siteurl=www.sorubak.com%2Fliste1.php%3Fktgr1%3Dlise%2520%289-10-11-12.%2520S%25FDn%25FDf%29%26ktgr2%3D10.s%25FDn%25FDf&ref=www.sorubak.com%2F&ss=6583j3787091j19&cx=partner-pub-3323624589320525%3A4906899937&cof=FORID%3A10&ie=ISO-8859-9&q=10.+s%FDn%FDf+co%F0rafya+NOT&sa=Ara

ÇOĞRAFYA NOT

http://www.sorubak.com/10sinif-cografya-ders-notlari_14167.shtml


http://www.sorubak.com/10sinif-cografya-ders-notlari_14167p.html

her derse çalışma taktiği

MATEMATİK DERSİNİN İÇERİĞİ 

Matematik şekil, sayı ve çoklukların yapılarını, özelliklerini ve aralarındaki bağıntıları, düşünce yoluyla inceleyen bir bilimdir. Matematik öğreniminde temel amaç insanlarda doğuştan var olan düşünebilme kabiliyetini geliştirmektir. Matematik, karşılaşacağımız olayları ve problemleri inceleyen, araştırma ve karşılaştırma yaparak her konuda mantıklı düşünmeyi ve doğruyu bulmamızı sağlayan bir bilim dalıdır.

MATEMATİK DERSİNE ÇALIŞMA 
A) Derste
Derslere mutlaka ön hazırlık yapmış olarak gelmek gerekir. Derslerde öğretmenin konu anlatımı ve verdiği örnekler dikkatle izlenmeli, anlaşılmayan ve eksik kalan noktalar hemen sorulmalıdır. Öğretmenin soru çözmede kullandığı kısa yollar birimler, formüller ezberlenmek yerine sebep-sonuç ilişkisi kurarak öğrenilmelidir.

B) Bireysel Çalışmalarda
Matematik dersindeki konular derste iyi öğrenilmiş olsa bile, düzenli test çözülmezse çok çabuk unutulur. Bu derste başarılı olabilmek için ön yargısız, sabırlı ve programlı olmak şarttır. Konu konu ve günü gününe çalışmak zorunludur. Bu çalışmalarda çözülemeyen soruların vakit kaybetmeden doğru çözümleri öğrenilmelidir. Mümkün olduğunca çalışmalar çok sayıda ve farklı tarzda sorular ile zenginleştirilmelidir.
Matematik dersindeki başarısızlığın temeli, kişinin yapması gereken çalışmaları zamanın da ve yeteri kadar yapmamasıdır. Düzenli çalışılıp, gerekli altyapı oluşturulduğunda matematiğin eğlenceli yönü fark edilecektir.

Geometri Sorularını Kolayca Çözün ! 

Geometri konularını; doğrular, üçgenler, dörtgenler, çemberler uzay geometri ve analitik olmak üzere altı ana başlık olarak düşünebiliriz. Geometri sorularını açı, uzunluk, alan ve çoğunlukla hacim bulma konuları içerir.

Bir üçgen sorusu; üçgenin tüm konularını içerebilir. Üçgen konusuyla ilgili tüm soruları çözebilmek için, konun tamamı ve formülleri bilinmelidir. Üçgen konusu okullarda bir yıl boyunca okutulmaktadır. Üçgen sorularını çözebilen bir kişi, az bir çalışmayla diğer konuların sorularını da çözebilir.

Geometri sorularını çözmeye yeni başlayacak kişiler. Öncelikle çözümlü soruları inceleyip çözmelidir. Bu şekilde bir konudan yeterince örnek soru çözüldükten sonra, çözümsüz sorularda çözülenebilir.

Geometri soruları çoğunlukla şekilli sorular olduğundan, soruların çözümü de şekil üzerindedir. Şekil üzerinde geometri sorusunu çözebilmek için, soruda verilen tüm bilgiler şekle kayıt edilmelidir. Gerekli bilgiler şekilden alınarak sorular çözülebilinir. Geometri soru çözümlerinde farklı yollardan sorular çözülebilir. Bu yolları kolay görmenin en önemli şartı konuyla ilgili yeterince örnek soru çözmektir.

Geometri Sorularını Kolay Çözmek İçin

Kısaca şunlar yapılmalıdır.
1) Soruyu içeren konu ve formüller bilinmelidir.
2) Önceden yeterince örnek soru çözülmelidir.
3) Sorunun çözümü için verilen tüm bilgiler şekle yerleştirilmelidir.
4) Açı sorularında ikizkenar üçgen varsa, tepe açısı tespit edilip, taban açılarının aynı olduğu şekle yazılmalıdır.
5) Bir şekilde 30o, 45o, 60o, 150o, 145o, 120o varsa uygun bir köşeden dik indirilerek sorular çözülebilir.
6) İkizkenar üçgen, eşkenar üçgen, ikizkenar yamuk sorularında tepe açılarından dik indirilerek sorular kolay çözülebilir.
7) İki kenarı paralel olan bir dörtgen sorusunda bir köşeden paralel olamayan kenara paralel çizilerek soru kolayca çözülebilir.
Yeni öğrenilen her konu mutlaka akşam tekrar edilmeli, hafta içi ve hafta sonunda birer tekrar yapılırsa konu uzun zaman hafızamızda saklı kalır.
9) Başarmak istediğiniz bir konuda samimi iseniz, onu mutlaka başarırısınız.

COĞRAFYA DERSİNİN İÇERİĞİ 

Coğrafyanın araştırma ve inceleme konusu yeryüzünde görülen olayların karşılıklı sebep sonuç ilişkileridir. Örneğin dünyanın şekli ve hareketleri, harita bilgisi, iklim ve doğal bitki örtüsü, yer şekillerinin oluşum ve etkileri, nüfus ve yerleşme, ekonomik coğrafya ve Türkiye coğrafyası, doğal ve beşeri olayların tanınması ve bunların insanlar üzerindeki etkilerini araştırır.

COĞRAFYA DERSİNE ÇALIŞMA 

A) Derste
Her derste olduğu gibi bu dersin daha iyi anlaşılması için mümkünse farklı kaynaklardan o günkü konu ile ilgili ön hazırlık yapılarak gelinmelidir. Coğrafya dersi ayrıntı içeren ve bölümleri arasında konu bütünlüğü olan bir ders olduğu için dersin her boyutunda aktif bir dinleyici olmak gerekir. Asıl olan atlaslarda ve duvar haritalarında bulunabilen yer adlarını çeşitli istatistiki bilgileri ezberlemek değil, coğrafi olayların sebeplerini açıklamaya ve bu sebeplerden sonuçlar çıkarmaya yönelmektir

B) Bireysel Çalışmalarda
Bireysel çalışmalarda derste anlatılan konular belli dönemlerde tekrar edilmeli ve testler çözülmeli, yanlış cevaplandırılan ve boş bırakılan sorulara ait konulara geri dönülmelidir.
Okuma, anlama ve yorumlama hızını arttırmaya yönelik çalışmalara ağırlık verilmelidir.
Kavram, yargı ve düşünce düzeyinde bireysel gelişimi sağlayacak çalışmalar yapılmalı, test kapsamları gözden geçirilmelidir. Çözülen soru sayısından ziyade soru içeriklerine dikkat edilmeli, konunun tüm özelliklerini kavratıcı niteliklere sahip sorulara ağırlık verilmelidir.
Coğrafya dersinde genel soyut kavramlar az, somut kavramlar daha çoktur. Ders çalışırken günlük yaşamdan ve hayatın içinden örnekler seçmeliyiz. Bu öğrenmemizi kolaylaştıracaktır. Sadece konuyu dinleyip ya da okuyup anlaşıldığına karar vermemiz doğru değildir. Konuyu anlamış olmamız için konu ile ilgili soruların doğru yapılıp yapılmadığına bakmak zorundayız.

Coğrafyada temel prensip doğal ve beşeri olayların dünya genelinde ve Türkiye'deki dağılışıdır. Bunun için sınavdan önce dünya ve Türkiye haritaları iyi incelenmeli önemli doğal ve beşeri olayların yeri bilinmelidir. Örneğin en kurak yerlerin dağılışı, çöllerin dağılışı, en çok yağış alan yerler, ormanların dağılışı, sıcak iklimlerdeki ülkeler, kutuplara yakın ülkeler, doğu ve batı yönündeki geniş ülkeler, eğimli ve engebeli ülkeler, ovalar ve platoların bulunduğu ülkeler.

TÜRKÇE DERSİNİN İÇERİĞİ 

Türkçe dersi dil ve anlam bilgisi olmak üzere iki temel konudan oluşur. Öğrencinin dinleme, okuma ve yazma faaliyetleri ile Türk dilinin bütün özelliklerini öğrenme, kullanma ve bu yolla bilgi edinme, kavrama, analiz ve sentez yapabilme alışkanlığı kazanması bu dersi okumadaki en önemli gerekçelerden birkaç tanesidir. Türkçe dersi kişinin anlama ve yorumlama gücünü geliştirdiği için bu derste başarılı olmak, tüm derslerdeki, özellikle sözel derslerdeki başarıyı olumlu yönde etkilemektedir. Doğru cevabı bulmak soruyu doğru okumaya, doğru anlamaya ve doğru yorumlamaya bağlıdır.

TÜRKÇE DERSİNE ÇALIŞMA 

A) Derste
Türkçe dersi dinlenirken; öğretmenin uyarıları dikkate alınmalı, önemli yerler işaretlemeli, anlatılanların benzerlik ve zıtlıkları karşılaştırılarak mukayese edebilme bilinci geliştirilmelidir. Türkçe dersinde konular işlenirken yakından uzağa, basitten karmaşığa ve bilinenden bilinmeyene giden bir yöntem izlenir. Ayrıca Türkçe konuları birbirinden bağımsız değildir. Bu nedenle bütün konular derste ilgi ile takip edilmelidir. Derste öğretmenin verdiği örnekler, öğrenilen konuların ince ayrıntılarını kavratmaya yönelik olduğu için bu örneklere ait özellikler üzerinde durulmalıdır. Soru sayısı en fazla olan ders olduğu için bu derse karşı önyargılı davranılmayıp anlaşılmayan bölümler öğretmene sorulmalıdır.

B) Bireysel Çalışmalarda
Bireysel çalışmalarda derste anlatılan konular belli dönemlerde tekrar edilmeli ve testler çözülmeli, yanlış cevaplandırılan ve boş bırakılan sorulara ait konulara geri dönülmelidir.
Okuma, anlama ve yorumlama hızını arttırmaya yönelik çalışmalara ağırlık verilmelidir.
Kavram, yargı ve düşünce düzeyinde bireysel gelişimi sağlayacak çalışmalar yapılmalı, test kapsamları gözden geçirilmelidir. Çözülen soru sayısından ziyade soru içeriklerine dikkat edilmeli, konunun tüm özelliklerini kavratıcı niteliklere sahip sorulara ağırlık verilmelidir.

Tarih Dersine Nasıl Çalışılır? 
Okumaktan sıkılmayan, geçmişi merak eden ve günümüzdeki gelişmelerle geçmişi özdeşleştirmekten hoşlanan öğrenciler, tarih konularını kolayca öğrenebilmektedirler. Tarih kolay öğrenildiği gibi, kolayca da unutulabilmektedir. Çünkü, yüzlerce bilgiyi (neden - sonuç - anlaşma maddesi gibi) akılda tutmak gerekiyor.

Atalarımız "Okumadan âlim, yazmadan katip olunmaz." demişler. Tarih dersine çalışırken konuları anlayarak okumalı, bir yandan da küçük küçük notlar alınmalıdır.
Dersi öğretmen anlatırken iyi dinlemeli, anlaşılmayan yerler sorulmalıdır. Not tutma da ihmal edilmemelidir. Daha sonra bu notlar gözden geçirilerek, konu tekrar edilmelidir.
Bilgilerinizi kontrol etmek, sağlamlaştırmak ve konulara dair yorum gücünüzü artırmak için, bulabildiğiniz kadar soru çözmelisiniz. Bol soru çözme, soru çözme hızınızı artıracağı gibi, bilgi eksikliklerinizin görülmesini de sağlayacaktır.

Konularla ilgili temel bilgiler çok iyi bilinmelidir. Önemli olayların nedenleri ve sonuçları, önemli olaylar arasındaki etkileşim günümüze kadar devam eden etkileri öğrenilmelidir.
Tarih konularıyla ilgili temel kavramlar ve terimler çok iyi bilinmelidir: Merkezi otorite, siyasi birlik, feodalite, rönesans, manda ve himaye gibi.
Temel bilgiler ve kavramlar arasında bağlantılar kurulmalıdır. Örneğin, Haçlı Seferlerinin sonuçlarıyla Avrupa'daki siyasal, sosyal, ekonomik ve bilimsel gelişmeler arasındaki etkileşimin bilinmesi gibi.

Tarih olayları arasındaki benzerlikler, ortak noktalar bilinmelidir. Örneğin, ekonomik çıkarların devletler arasında savaşa neden olması. Milliyetçilik akımının etkisiyle bağımsızlıklarını kazanmak isteyen ulusların imparatorluklara isyan etmesi veya ham madde ve pazar rekabetinin sanayileşmiş ülkeler arasında anlaşmazlıklara neden olması gibi. Buna din unsuru, egemen olma duygusu, toprak kazanma isteği de örnek olarak gösterilebilir.
Geçmiş yıllarda çıkan ÖSS ve ÖYS soruları çözülmelidir.
Konular halledildikten sonra bolca test çözülmelidir.

BİYOLOJİ DERSİNİN İÇERİĞİ 

Biyoloji, canlıları inceleyen bir bilim dalıdır. Canlılara ait olan olayları pozitif bilim metotlarıyla açıklamaya çalışır. Biyoloji, yaşamsal olaylar arasında ilişki kurup hayatı kolaylaştırır. Sebep-sonuç ilişkileri kurarak yaşamı kavrama ve edinilen bilgilerden faydalanarak problemleri çözmeye çalışır. İşte tüm bunlar biyoloji öğrenmenin temel amaçlarıdır.
Biyoloji öğretiminin sonucunda canlılar, sistemler, basit anlamda yaşam ve onu oluşturan unsurlar kavratılır ve bunlar pratik hayatta kullanılabilecek veriye dönüştürülür. Biyoloji dersi bilgi ağırlıklı olması sebebiyle anlatımın yanında grafik, şekil, tablo ve şema ile desteklenerek yorum yaptırılan, muhakeme ve karşılaştırma gerektiren, ezberle öğrenilemeyecek, çok önemli bir fen bilimleri dersidir. Bazı ünitelerin biyolojide temel olması nedeniyle ilerleyen ünitelere gelince temel konuların tekrar gözden geçirilmesi gerekir.

BİYOLOJİ DERSİNE ÇALIŞMA 

A) Derste
Her ders için geçerli olduğu gibi biyoloji dersinde de başarılı olmanın temelinde dersin derste öğrenilmesi koşulu vardır. Öğrenci etkin dinleme çerçevesinde karşılıklı diyalog ile konuları pekiştirmeli ve kafasına takılan soruları anında sorarak çözüm yolu bulmalıdır. "Bu derste konuyu anlamasam da olur. Anlatan biri elbette bulunur. " fikri zihninize yerleşmişse dersi takip etmede sorun yaşayabilirsiniz. Biyoloji dersinde mantıksal bilgi ön planda olduğu için konular dinlenirken önemli noktalar kaçırılmamalıdır. Canlı varlıklara karşı ilgili bir zihinsel hazırlık ve merak güdüsü de biyoloji öğrenmeyi kolaylaştırır.

B) Bireysel Çalışmalarda
Biyoloji, Latince terimlerin ağırlıklı olduğu bir derstir. Dershanede veya okulda öğretmenden dersi dinledikten sonra kelimelerin akılda tutulabilmesi için mutlaka tekrar edilmesi gerekir. Çünkü ilk kez duyulan kelimelerin unutulması daha kolaydır. Bir gün sonra işleyeceğiniz konuya ön hazırlık yaparak veya en az bir kez okuyarak gelirseniz daha kalıcı ve kolay bir öğrenme gerçekleştirmiş olursunuz. Biyoloji dersi çalışırken önemli noktaların altı çizilmeli gerekli notlar alınmalıdır. Böylelikle konuların önemli yerleri notlardan tekrar edilebilir. Ders çalışılırken sebep-sonuç ilişkisi dikkate alınarak ezberden kaçınılmalıdır. Ezber; muhakeme sorularını çözmekte sizi zora sokabilir. Öğrenilen konular periyodik zamanlarda soru çözülerek pekiştirilmeli, unutulma engellenmelidir. Her derste olduğu gibi biyoloji dersi de önem verilmesi gereken, çalışma ve emek isteyen bir derstir. Biyoloji atlasından, şekillerden, kitaptaki grafik ve tablolardan faydalanılması öğrencinin görme duyusunu da geliştireceğinden etkili bir öğrenme sağlanmış olacaktır. KİMYA DERSİNİN İÇERİĞİ

Kimya dersi, maddelerin yapısını, özelliklerini, birbirleri ile olan etkileşimlerini inceler. Bu dersle, gözlemlerin formüle edilişi, analitik düşünme ve problem çözme yeteneği kazandırılmaya çalışılır. Kimya başlı başına bir bilim olmasına rağmen matematik, biyoloji ve fizik dersleri ile de bağlantılıdır. Bu sebeple ÖSS'de çıkan bazı kimya soruları biyoloji ve fizik konularını da kapsamaktadır. Eğer matematik dersinde başarılı iseniz kimya dersinde de başarılı olmanız kuvvetle muhtemeldir. Özellikle trigonometri, denklem kurma, grafikler ve türev gibi matematiğe ait konuların, bağıntı ve formüllerin iyi öğrenilmesi kimya dersine ait çalışmalarınızda işinizi kolaylaştırır.

KİMYA DERSİNE ÇALIŞMA 

A) Derste
Derste aktif olmanız gerekir. Bunun için derste işlenecek konuya ön hazırlık yaparak gelmeniz, hem aktif olmanızı, hem de konuya daha hızlı hakim olmanızı sağlar. Bu şekilde derste işlenen konuya dair eksiklerinizi fark ederek kısa sürede konunun bütününe hakim olabilirsiniz.
Tüm derslerde olduğu gibi kimya dersinde de başarılı olmak için kimya dersine veya bazı kimya konularına karşı önyargıdan kaçınmak gerekir. Dersi iyi dinlemeli, ayrıntıya kaçmadan önemli gördüğünüz yerlerin altını çizmelisiniz. Anlamadığınız yerleri öğretmene sormaktan çekinmemelisiniz. Öğretmen tarafından sınıfta örnek olarak çözülen sorulara da dikkat etmelisiniz.
B) Bireysel Çalışmalarda
Dersi derste dinlediğiniz zaman yapmanız gereken görevin % 70'ni halletmişsiniz demektir. Bundan sonraki göreviniz ise öğrenmiş olduklarınızı pekiştirmek, unutmamak, ve tam manasıyla öğrenemediğiniz konuları da öğrenmeye çalışmaktır. Dershaneden aldığınız tüm kaynakları bireysel çalışmalarda kullanmalısınız. Farklı kaynaklardan da yararlanarak değişik soru tiplerine aşinalık kazanabilirsiniz. Konu ve soru kitaplarını bitirdikten sonra ÖSS denemeleri çözerek kendinizi geliştirebilirsiniz. En iyi öğrenme yollarından biri de deneme sınavlarının sonunda yapamadıklarınızı veya boş bıraktıklarınızı öğretmenlerinizle ve arkadaşlarınızla tartışarak öğrenmeye çalışmanızdır

.FİZİK DERSİNİN İÇERİĞİ 

Fizik dersi, Fen grubu dersleri içerisinde yer alan, bireylerin sayısal kapasitelerini kullanmalarını gerektiren, yorum ağırlıklı bir derstir.
Vektör kavramını, sayısal bazı işlemleri hatta yorum yeteneğini de içerdiğinden bir çok dersten faydalanır ve bir çok derse ışık tutar.
Vektör, kuvvet, moment, ağırlık merkezi, basit makineler, kütle- öz kütle, sıvıların statiği, sıcaklık ve genleşme, hareket, enerji, elektrostatik, elektrik akımı ve optik ÖSS'de çıkan belli başlı fizik konularıdır. Yanlış bir önyargı sonucu öğrenciler tarafından branş dersleri içerisinde en zor olarak algılanan derslerden birisi fiziktir. Başarısızlığın temel nedeni de budur. Fizik dersini de diğer dersler gibi algılamak gerekir.
Bazı basit temel esaslar yerine getirildikten sonra öğrenilmesi kolay ve zevkli bir derstir.

FİZİK DERSİNE AİT SORULARIN ÖZELLİKLERİ 

ÖSS'deki 45 soruluk fen grubu dersleri içerisinde 19 soru ile en fazla soru çıkan ders olup bir sayısal öğrencisinin mutlaka öğrenmesi gereken bir derstir. ÖSS'de çıkan fizik sorularının zorluk derecesini üç gruba ayırabiliriz. %25'i kolay, %50'si normal, %25'si ise çeldirici özellik taşıyan ve yoruma ihtiyaç duyulan zor nitelikteki sorulardır. Fizik dersine programlı çalışan bir öğrenci soruların %75'ini rahatlıkla çözebilir.
Fizik dersinde sıralama soruları, kıyaslama ve fark alma soruları, oran soruları, ilke soruları belli başlı soru tipleridir.
Fizik soruları genellikle şekilli ve soru metni ile şekilde birbirinin tamamlayıcısı olduğundan her ikisi birlikte dikkate alınarak verilen ve istenilen değerler belirlenmelidir.
İlkeli sorularda önce soru kökü okunmalı ve ilkeler bu amaca uygun olarak incelenmelidir.Sorulara ezberci mantıkla değil, düşünce ve yorumla yaklaşılmalıdır. Soru çözerken mümkünse şekil ve grafik çizerek olay somutlaştırılmalı ve zaman kaybı önlenmelidir. Özellikle altı çizili, en az, en çok, kesinlik ve benzeri ifade eden anahtar kelimelere dikkat edilmelidir.

FİZİK DERSİNE ÇALIŞMA 

A) Derste
Fizik dersini derste anlamak başarmak için ön koşuldur. Derste öğretmenin yaptığı açıklama ve verdiği örnekler çok dikkatli takip edilmeli, bütün ayrıntılar dikkate alınmalıdır. Sorular, çözümler, grafikler ve çizimler hatasız bir şekilde deftere geçirilmelidir. Öğretmen konuyu anlatırken veya örnek sorular çözerken anlaşılmayan bölümler vakit kaybedilmeden sorulmalı ve öğrenilmelidir. İşlenecek konuları daha rahat anlamak ve takip etmek için muhakkak derslere hazır gelinmelidir.

B) Bireysel Çalışmalarda
Fizik dersinde başarılı olabilmek için ders sonrası düzenli ve programlı tekrar zorunludur. Konu ile ilgili temel kavramlar iyi öğrenilmelidir. Anlaşılamayan kavram, tanım ve alt başlıklar, derslerde tutulmuş notlar günlük tekrarlarda gözden geçirilmeli, örnek sorularla öğrenme pekiştirilmelidir.
Geçmiş yıllara ait sorular çözülmeli, MEB müfredatını esas alan fizik kitabı temel kaynak olmak şartı ile eldeki yardımcı ders kitapları, ders notları soru bankları gibi dokümanların hepsinden faydalanmak gerekir.

DERSİN PUAN TÜRLERİNE GÖRE ÖNEMİ: 

A) Sözel Puan Türünde Hazırlananlar İçin:
Sözel puanın önemli olduğu öğrenciler için çok fazla dikkate alınmayan bir derstir. Fakat günlük hayat tecrübesi ile çözülebilecek, basit matematik işlemleri ile yapılabilecek soruların olması, zaman kaldığında bu dersle ilgili soruların incelenmesi faydalı olacaktır.

B) Sayısal Puan Türünde Hazırlananlar İçin:
Sayısal gruptaki belirleyici derslerin başında yer alır. Yüksek puan alabilmek için, fizikte başarı şarttır. Bu grup içinde yer alan öğrencilerin konu ayırımı yapmadan düzenli fizik çalışmaları gerekir.

C) Eşit Ağırlıklı Puan Türünde Hazırlananlar İçin:
Fizik dersi eşit ağırlıklı öğrencilerin okul müfredatlarında yer almamakla birlikte, çözüldüğünde eşit ağırlıklı puanı yükselten bir etkisi vardır. İşlem ağırlıklı olmayan yorum yapılabilecek soruların varlığı bu gruptaki öğrenciler için faydalı olabilir.

D) Dil Puan Türünde Hazırlananlar İçin:
Bu derse ait sorular dil puanı hesaplanırken dikkate alınmayacaktır. Dil puanı ile bir yüksek öğretim programına girmek isteyen öğrencilerin fizik dersine çalışmaları diğer puan türlerinde tercih yapmalarına bağlıdır.


KAYNAK :  http://www.ekolhoca.com/calismastratejileri2.asp